Bilinmeyi tercih ettiği ismi ile Neb, aslen bir çoban. Yani çobandı. Ergenliginin başlarında köy ve ailesine ait küçük baş hayvanları gezdirirken, hayvanların bazı ışıkları takip etmesi sonucu bir ağaç kovuğuna ulaştı, bu kovuğun içinde kendi yaşıtı(veya öyle görünen), yüz hatları olmayan bir varlık ile tanıştı.
O gün o varlık ile kırlarda koştu, asla hayal edemeyeceği şeyler gördü. Ve merakına yenilip ertesi gün bunu tekrar yaptı. Ve bir gün bu varlık kızdan ismini istedi. E kız da bir soru olarak algıladığı için ismini verdi. Ancak tahmin edemeyeceği bir şey oldu: ismini söylemesi ile kızın yüzü eridi, yok oldu. Varlığın ise yüzü, kızın saniyeler önce sahip olduğu yüze dönüştü. Bundan korkan kız, evine koştu. Kapıyı açmaya çalıştı ama kapı açılmadı.
Camdan içeri baktığında ise gördüğü şey, ailesi ve ne gariptir ki onlarla yemek yiyen kendisiydi. O günden beri, kendine başkalarının seslenmesini istediği şekille Neb yürüyor. Hayatının karşılığında aldığı yetenekleri deniyor, ve bunları geri verip hayatına geri dönmenin yollarını arıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder